Çocuk İstismarı Bir Utançtır

Son yıllarda artan çocuk istismarı, yasaların etkisizliğine ilişkin soru işaretlerini gündeme getirmektedir. Çocuklara yönelik işkence ve tecavüz vakalarındaki artışın nedenleri ayrıntılı olarak araştırılmalıdır.

Mart 9, 2023 - 11:06
Mart 15, 2024 - 11:02
 0  213
Çocuk İstismarı Bir Utançtır

Son yıllarda artan çocuk istismarı, yasaların etkisizliğine ilişkin soru işaretlerini gündeme getirmektedir. Çocuklara yönelik işkence ve tecavüz vakalarındaki artışın nedenleri ayrıntılı olarak araştırılmalıdır. Adana barosu avukatı Hatice Canhilal, çocuk istismarıyla ilgili çok hassas bir konuya değinerek, konuyla ilgili net bir açıklama yaptı. Ülkemizde çocuk istismarının kamuoyuna açıklanmasının ardından yaşanan tartışmalar, bu alanda ortak bir politika oluşturulması gerekliliğini bir kez daha göstermiştir. Siyasi görüşü veya inancı ne olursa olsun sorumluluğu olan tüm kişi ve kurumlar soruşturulmalı ve cezalandırılmalıdır.

Çocuk istismarı toplumsal bir utanç mıdır?


Bizi böyle bir uyarıda bulunmaya sevk eden asıl endişe, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı'nın yaptığı açıklamadır; öncelik, çocuğun yüksek yararından çok, hizmetleriyle öne çıkan kurumun korunmasına yapılan vurgudan kaynaklanmaktadır. Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, çocukları istismardan koruma konusunda devletlere birincil görev vermiştir. 1990'dan beri ulusal bir kural haline gelen UNCRC'nin 3. Maddesi, Taraf Devletlerin, özellikle güvenlik, sağlık, personel ve sağlık ve yönetim olmak üzere çocukların bakımından veya korunmasından sorumlu kurum, hizmet ve faaliyetleri güvence altına almasını sağlar.

Yönetmelik, kurumlardaki çocuk istismarından birinci derecede devletin sorumlu olduğunu göstermektedir. Yine, Avrupa Konseyi'nin Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Sözleşmesi taraf Devletleri koruyucu önlemler konusunda kamuoyunu bilinçlendirmeye mecbur etmektedir. Çocuğu ilgilendiren tüm konularda öncelik çocuğun yüksek yararıdır. Amaç, çocuk istismarının önlenmesi olmalıdır. Bu nedenle, çocuk istismarının hiçbir mazereti veya gerekçesi olamaz.

Çocuk istismarı konusunda tüm toplum ve çocuklar bilinçlendirilmeli, çocuklarla çalışan kişi ve kurumlar sıkı ve düzenli bir şekilde denetlenmelidir. Alanda çalışan kurumların düşünce ve inanç ayrımı yapılmaksızın uzmanlar tarafından objektif olarak denetlenmesi zorunludur. Çocuklarla çalışan kişilerin çocuklara zarar verip vermediği önceden araştırılmalı, çocuklar için uzmanlar çalıştırılmalı, sivil toplum kuruluşları ve meslek kuruluşlarına bağımsız denetim yaptırılmalıdır. Mağdurların tedavi ve destek hizmetleri ile sorunlu alanların tespiti için raporlama ve izlemenin önemini de vurgulamak isteriz.

Kişilerin yükümlülükleri nelerdir?


Karaman'daki olaylar dikkate alınarak failin sorumluluğu yanında kurumun tüm faaliyetlerini denetlemekle yükümlü kişilerin de yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği konusunda gerekli soruşturma ve soruşturma yapılmalıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Adana Çocuk Hakları Komisyonu ve Barolar Arası Çocuk Hakları Birimleri Merkezi olarak bir çocuk komisyonu kurulması; Talebimizin aciliyeti ve gerekliliği, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bu konuda yapılan tartışmalarda bir kez daha anlaşılmıştır.

Yine bu olay, suçun asıl failinin yanı sıra çocuk istismarına karşı çıkmanın bir sosyal politika olarak benimsenmesi ve başta meclis olmak üzere devletin tüm kurumlarının dökülen kanlara karşı tavır alması gerektiğini bir kez daha göstermiştir. Kişi ya da kurum fark etmeksizin toplumun vicdan yarasıdır. Adana Barosu ve tüm Barolar olarak çocuk istismarına ilişkin sorumluluklarını yerine getirmeyen, özen ve yükümlülüklerine aykırı hareket eden; düşünce ve inanç ayrımı yapan her türlü düşünce, uygulama ve kararlara karşı çıkacağımızı ve karşı çıkacağımızı beyan ederiz. Adana Barosu Çocuk Hakları Komisyonu: Avukat Hatice Canhilal 

Bu İçeriğe Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow